Hayat gönlünden geçeni ertelemek için çok kısa. Bunun için gönlündekini keşfetmek ilk adım tabii.
Önce düş gerek. Düş kurabilmeye cesaret…
Aceleye gerek yok, düşe sabır gerek.
Yan yollar çıkar nefes aldırır bazen, bazen hedef görünmez olur küstürür.
Sırtı sıvazlayanlar da çıkar, kolundan çekiştirenler de.
Ama içine düş’tüyse bir kere illa gerçek olur.
Gönüldeki ateşin harı da külü de işe yarar velhasıl.
Yıllar önce Türkiye’deki engellilerin hayata dahil edilmesi için, o güne kadar uygulanan yolların dışında bir düşü olmuş Ercan Tutal’ın. Şimdi burada, Ayder’i (Alternatif Yaşam Derneği), “Dalmak Özgürlüktür” savsözü ile üç binin üzerinde engelli ile yapılan dalışları, bu konudaki dünya rekorunu, uluslararası ödülleri, on bir yıldır yapılan yaz kamplarını… anlatmayacağım. İnternette biraz gezindiğinizde derya deniz bilgilerle karşılaşırsınız zaten.
Burada paylaşacağım proje, 2008 yılından bu yana Ayder’in, Türkiye Vodafone Vakfı’nın da desteği ile yürüttüğü DÜŞLER AKADEMİSİ.
Çeşitli “engeller” yüzünden hayatın sunduklarından faydalanamamış, yeteneklerini ortaya koyamamış, ayrımcı zihniyete kurban edilmiş herkesin eğitim alabileceği çok renkli bir akademi.
Ataşehir’deki binalarını ziyaret ettiğinizde, GREASE müzikali provası yapan işitme engelli bir gruba rastlayabilirsiniz. Otizmli gençleri mutfak atölyesinde, görme engellileri müzik stüdyosunda, yoga ya da fotoğrafçılık sınıfında bulabilirsiniz.
Tüm bunları profesyonel bir titizlikle, bu yolda ilerlemek isteyenlere iş imkânı da yaratarak, özel sektörü işin içine katarak ilerliyor DÜŞLER AKADEMİSİ ve eşit hayatlar yaratıyor.
Engellilerle birlikte olduğunuzda, gördüğünüz ve dinlediğiniz her şey hüzün, acıma, şaşkınlık, korku yaratabilir. Bir süre sonra göreceksiniz ki eski alışkanlıklar, çarpık öğretiler, ezber tepkiler yüzünden bunlar. Önyargılarınız birer birer kırılacak ve yersiz “duygusallığınız” yerini duyarlılığa bırakacak.Duygunuz dilinize ve davranışınıza yansıyacak. Dönüşeceksiniz. Bu ihtiyacın karşılıklı olduğunu bir kez daha fark edeceksiniz.
Girişi uzun tuttum ama aslında DÜŞLER Akademisi’nin Kaş’taki kampını müjdelemek için başladım yazıya.
İki yıl önce, Çukurbağ Köyü’nde terkedilmiş okul binasının da bulunduğu bir arazi Kaymakamlık tarafından tahsis edildi. Uzun bürokratik “engeller”i aştılar önce, çünkü zaten yolları buydu; düşe giden yolda engellere takılmamak… Yavaşladılar belki ama takılmadılar. İmece usulü özverili bir çalışma ve önemli fonların desteği ile harika bir sosyal yaşam alanı hazırladılar.
13 Haziran 2014 Cuma günü resmen açıldı.
70 yıllık terkedilmiş okul binası ahırdan dönüştürülerek çok kapsamlı bir kütüphane, ritim atölyesi ve sergi alanı kapsayan bir bina olmuş. At çiftliği, aralıksız çalışan mutfağı, tarım alanları ile herkese açık bir kamp Düşler Akademisi-Kaş. On iki ay açık olacak bu yeni sosyal yaşam alanı ile bir düş daha gerçek oluyor.
Özellikle kapı yapmıyorlar arazinin girişine, özel olarak boyamıyorlar. “Herkes rahatlıkla girebilsin diye doğal haliyle kalacak” diyor Ercan Tutal.
Önceleri kim bunlar diyen köylü, şimdilerde pişi yapıp getiriyor, çocuklarıyla uğruyor hatta arazisini kullanıma veriyor.
Daha çok sürprizleri var kampın. Şimdiden paylaşmayayım gerçekleştikçe basından da takip edebilirsiniz.
2012 yılından bu yana Akademi’nin müzik grubu SIB’in (Social Inclusion Band) gönüllü sanatçısıyım.
Kaş’ta da yanlarındaydım. Açılış için verdikleri konsere bir şarkı ile eşlik ettim. (Birlikte olduğumuz konserlerin görüntülerini internette bulabilirsiniz. Kendi engellerimi aşıp yaptığım ilk şarkıyı da akademiye hediye etme şansım oldu. Onu da bu linkten dinleyebilirsiniz.)
Anlatmak istediğim çok şey var ama hepsini yazsam bu yazının odağı kayacak. O yüzden toparlayayım ve gönüllü çalışmak isteyenlere bilgi vererek bitireyim. Çoğunluğu yabancılardan oluşan bir gönüllü ordusu var elbette. Eğer siz de bu deneyime dahil olmak ve birebir yaşamak isterseniz, neden katılmak istediğinizi belirttiğiniz bir motivasyon mektubu ve özgeçmişinizi [email protected] adresine mail atıyorsunuz. Değerlendirip size dönüyorlar.
Bu konuda son derece seçiciler. Zira Düşler Akademisi sosyal sorumluluk kotamızı doldurmaya gideceğimiz bir yer değil, karşılıklı fayda sağlayacağımız bir fırsat. Birbirimize dokunma alanı…
Kamptaki sohbetimiz sırasında Gökhan’ın paylaştığı bir cümle tüm yazıyı özetleyecek aslında “yürüdüğümüz yolları mümkün kılan birileri hep vardır”
Siz onlardan biri misiniz?
Tüm soru ve yorumlarınız için [email protected]
Muthis bir basari. Can-i gonulden, 7’den 77’ye herkesi kocaman alkisliyorum. Engel tanimayan kalplerin yaratmis oldugu bu buyuk yasam alaninin tum aktivitelerini coskuyla takip ediyor olacagim. Tekrar tekrar tebrikler..